İşe İade Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk
- Arabulucunuz
- 19 Mar 2023
- 2 dakikada okunur
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi işveren tarafından feshedildiğinde, ve bu fesih işveren tarafından geçerli bir nedene dayandırılmadığında işçi tarafından feshin geçersizliği ileri sürülerek işe iade talep edilebilir.
İşe iade başvurusu süreler yönünden önem arz etmektedir. İş akdi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiasında ise fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren, bir ay içinde işe iade talebiyle arabuluculuk yoluna başvurmak zorundadır. Dikkat edilmesi gereken husus, akdin feshedildiği tarihten itibaren değil, fesih bildirim tarihinden itibaren başlamasıdır.
Arabuluculuk süreci tarafların anlaşmaması ile sonuçlanırsa, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde işe iade davasının açılması gerekir.
İşe iade uyuşmazlıkları, arabuluculuk sürecine katılan taraflar açısından da diğer uyuşmazlıklara göre çeşitli noktalarda ayrılmaktadır. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde, işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleştirilebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır. Yalnız işçilik alacak ve tazminatları talepli yapılan başvurularda bu şart aranmamaktadır.
İşe iade talepli arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sonuçlanması halinde anlaşmanın geçerliliği yasada birtakım şartlara bağlanmıştır. Bu yönüyle de diğer işçi işveren uyuşmazlıklarından farklı bir düzenlemeye sahiptir. Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde; işe başlatma tarihini, düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını, işçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını, belirlemeleri zorunludur.
Taraflar, arabuluculuk görüşmeleri sonunda işçinin işe başlaması konusunda anlaşmış iseler, işe başlatma tarihini anlaşma belgesinde açıkça göstermelidir. Yapılan müzakereler sonucunda, işçinin işe başlaması konusunda anlaşmaya varılması, anlaşmanın geçerli olması için yeterli değildir. Aynı zamanda anlaşma belgesinde, işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde ödenecek tazminat tutarının da açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
İşe iade uyuşmazlıklarında taraflar, işçinin işe başlatılmaması yönünde de anlaşmaya varabilirler. Bu durumda iki ihtimal karşımıza çıkabilir. İlk ihtimalde, iş akdi feshinin geçerli nedene dayanmadığı konusunda tarafların anlaşmaları halinde işçinin işe başlatılmaması, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı anlaşma belgesine konu olabilir. Aynı zamanda arabuluculuk görüşmeleri sırasında feshe dayalı diğer alacaklar (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti, UGBT vs.) yönünden de anlaşmaya varabilirler.
İkinci ihtimalde ise taraflar feshin geçerli olduğu konusunda anlaşabilirler. Bu durumda, işe iade taleplerinden vazgeçip feshe dayalı diğer alacakların müzakere edilip anlaşmaya varmaları mümkün olacaktır.
Yapılan müzakereler sonucunda taraflar anlaşmaya varamaz iseler “anlaşmama son tutanağı” hazırlanır. Başvurucu işçi, davasını açarken son tutanağı dava dosyasına eklemek zorundadır. İşe iade davasının, “son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde” açılması gerekir. Aksi halde başvurucu taraf dava açma hakkını kaybeder.
Tarafların anlaşması halinde ise anlaşma belgesi düzenlenir. Anlaşma belgesi ilam niteliğindedir. Taraflar, anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi alabilirler. İcra edilebilirlik şerhi Sulh Hukuk Mahkemesinden alınır ve çekişmesiz yargı işine tabidir. Anlaşma belgesi taraflar ve avukatları ile birlikte imzalanmış ise icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek yoktur. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
Comments